Günümüzde kötü cinsel iletişimin, aile yapısındaki bozul- malarda önemli bir etken olduğunu düşündüğüm için bu ki- tabı yazmaya karar verdim. Pek çok uzmanlık alanım var, fakat cinsel sorunlar, sadakatsizlik, aldatmalar aile yapısının altına konulmuş fitili çekilmiş dinamit gibi... İstatistiklere göre, iki evlilikten biri sınıfta kalıyor ve boşanma ile sona eriyor. Evli- liklerin başlangıcında ve ilerleyen süreçlerinde cinsel sorunlar, cinsel işlev bozuklukları sıklıkla görülüyor. En önemli sorun da ne biliyor musunuz; çiftler sorunlarının farkında değiller. Ne- den mi? Çünkü çiftler, cinsellikte kendi bireysel cinsellikleri- ni, isteklerini, ihtiyaçlarını bilmiyorlar. Çünkü öyle öğrendiler, öyle yetiştirildiler. Erkekler biraz daha şanslılar, cinselliklerini kadınlara göre daha özgürce keşfedip, konuşup yaşayabildiler.
Öyleyse Anadolu kadını, artık uyanma vaktin gelmiş olabilir mi? Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, “Ey Kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” diyor.
Ben de, “Anadolu kadını, cinselliğine sahip çık !” diyor ve bu yolculukta sizlere katkılar sağlamayı diliyorum.
Ne demiş Hz. Mevlana: “Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra. Aşk nasip işidir, hesap işi değil! Aşk adanmışlıktır, arayış değil! Sen adanmışsan ve yanmışsan, bu uğurda aşk seni bulmaya gelir. Aradığın, seni arayandır.”